30 Nisan 2012 Pazartesi

İstanbul'u Çizenler; ÇİZTANBUL

Çiztanbul sadece çizgi roman tutkunları için değil, aynı zamanda İstanbul'u tutkuyla sevenler için de çok özel bir proje.Studio Rodeo'nun 2012 çizgi roman yıllığı Çiztanbul, Amerikan, İtalyan ve Frankofon ekollerini ve yeni yetenekleri; farklı ülkelerden sekiz çizeri sekiz farklı eserle bir araya getiren bir çalışma.

Çiztanbul'un güzelliği iki taraflı.Biz çizgi roman sanatı ile İstanbul'un kesiştiği noktayı ve turistlerin gözünden İstanbul'u yeniden keşfederken, çizgi roman dünyası da önde gelen isimleriyle İstanbul'u keşfediyor,yani herkes kar ediyor!


  




 Çiztanbul dört farklı kapak seçeneği ile satılıyor.Dany Henrotin, İstanbul'u ancak 'İstanbul kadar gizemli ve çekici bir kız' üzerinden anlatabileceğini düşünüp Ayça karakterini yaratmış.Bu sözü beni çok cezbettiği için ben Ayça kapaklı olanı tercih ettim.Ancak diğer kapakları da çok beğendim...   













Sekizi de birbirinden güzel,birbirinden farklı çizer ve hikayesi var kitapta.Benim en çok etkilendiğim isimlerden biri Dany Henrotin ve 'İstanbul Rüyası' var.O nasıl ayrıntılı bir görsellik! Adam çizmemiş, fotoğraf çekip karbon kağıdıyla üzerinden geçmiş! Ve tabi İstanbul'u ''Ayça'' olarak anlatması....

Roberto Diso ve 'Yıllar Sonra' ise James Bond ciddiyetiyle başlayıp günümüz popüler kültürünün başı çeken konularından biriyle bitmesiyle beni çok eğlendirdi.

Ancak hepsinden ayrı bir yere koyduğum bir isim var; Aleksandar Sotirovski... 'Yiten Umudun Güncesi'nin bir yabancının kaleminden olduğuna inanamadım.Nasıl övebilirim,hayranlığımı ve ne kadar etkilendiğimi nasıl anlatabilirim bilmiyorum...Hikayenin hem dünü, hem bugünü, hem seçilmiş karakterleri, hem kurgusu ve bunula birlikte inandırıcılığı...her şeyiyle dört dörtlük... Çok özenilmiş bir çalışma olduğu o kadar belli ki...

Enis Cisic ise 'Kaç Kurtul İstanbul'dan!' ile 'Neden bizde olmuyor?' dediğimiz bilim kurgu bir hikayeyi İstanbul'a o kadar güzel yerleştirmiş ki, 'Aslında gayet güzel oluyor' demiş...

İstanbul'da yaşayan biri olarak Çiztanbul'u çok sevdim.Bununla beraber, 'yabancılara İstanbul'u nasıl anlatsak?' gibi bir soruya da çok güzel bir cevap gibi. Benim bir bilgim yok ama umuyorum Rodeo Çiztanbul'u yurtdışında da pek çok yere ulaştıracaktır.

Detaylı bilgi için http://ciztanbul.com/




15 Nisan 2012 Pazar

ŞAM'DA RAKS

Son günlerde dünya gündemini epeyce meşgul etti Şam.Ortadoğu sizin ilgi alanınıza girer mi bilmem ama beni her zaman etkiler. Son zamanlarda yaşanan gelişmeleri takip ederken, kitaplığımda, ister istemez üniversite zamanından kalan bu kitaba gitti elim; Şam'da Raks...





Kitap, yazar Nancy Lindisfarne'ın bir antropolog olarak Şam'da gerçekleştirdiği alan araştırmasının öyküleştirilerek anlatımı.Dokuz temel öykü, merkezine kadınları koyarak Şam toplumuna bir bakış sunuyor. Benim içim kitabı özel kılan şey de daha çok antropolojiyi insanlara yaklaştırması, olması gereken noktaya çekmesi ve işlevselliğine örnek oluşturması. Arka kapak yazısında da belirtildiği gibi; 'Şam'da Raks insanı ve onun toplumsallığını anlama çabasındaki antropolojinin, iki eşsiz etkinliğin, bilim ile edebiyatın buluşma noktalarından biri olduğuna bizi ikna edecek bir yapıt'

Tabi bu kadar heyecan verici bir kitabın keşke daha özenli bir çevirisi olsaydı demeden geçemeyeceğim. Edebi tadı biraz daha alabilsek, 'meraklısına' bir kitap olmaktan çıkıp masalsı adına yakışır bir çekicilikle pek çok kitaplıkta yer alabilirdi....